Boyun kitleleri

GİRİŞ

Boyun kitlelerinin etiyolojisi ve ayrıcı tanısı kulak burun boğaz hekimleri için önemli bir konudur. Çeşitli kliniklerden bir çok hasta kulak burun boğaz hekimlerine yönlendirilmekte ya da konsulte edilmektedir. Boyun kitlesi nedeniyle başvuran hastaların her başvurusun da  tüm tanılar ayrı ayrı düşünülmelidir.

İyi bir anamnez ve tam yapılan fizik muayene boyun kitlelerinin değerlendirilmesinde en büyük desteği sağlar. Büyüyüp küçülen ve uzun zamandır olan boyun kitlesi konjenital veya inflamatuar durumları (benign), sürekli büyüyen ve kısa zamanda ortaya çıkmış kitleler ise daha çok maligniteyi düşündürür.

Hastanın yaşı anamnezde önemli noktalardan biridir. Boyun kitlelerinin etyolojisi yaşa bağlı olarak gruplanabilir. Pediatrik grupta (0-18 yaş), yüksek oranda konjenital ve inflamatuar durumlara bağlı benign kitleler görülür (%90). Erişkin grupta (>18yaş) ise daha yüksek oranda malign kitleler görülür (1).

Etyolojide diğer sistemlerin muayeneleri de önemlidir. İlgili semptomlar disfaji, ateş, otalji, kilo kaybı, üst solunum yolu enfeksiyonu, hemoptizi, işitme kaybı ve solunum sıkıntısı olarak sayılabilir.

Tıbbi özgeçmiş ve aile hikayesi önemlidir. Hastanın immun durumu, ailede boyun kitlesi hikayesi, radyasyon ya da yetersiz cerrahi öyküsü etyolojide önemlidir.

Ayrıntılı anamnez alındıktan sonra, ayrıntılı baş ve boyun muayenesi yapılmalıdır. Kitlenin mobilitesi, hassasiyeti, lokasyonu (anterior, lateral, supraklavikuler), sertliği, fluktuasyon durumu, eritem olup olmaması ve diğer dokularla ilişkisi fizik muayenede önemlidir.

Solunum ve sindirim sisteminin üst kısmı fiberoptik laringoskop ile detaylı mukozal değerlendirme yapılır. Şüpheli alanlar palpe edilerek değerlendirilmelidir. Patoloji submukozal alanda olabilir bundan dolayı ağız tabanı, dil, bukkal mukoza, damak, tonsil ve dil kökü palpasyonu önemlidir.

Boyun kitlelerin sınıflandırılması:

Boyun kitlelerinin ayırıcı tanısında oldukça geniş bir hastalık grubu bulunmaktadır (Tablo 1). Boyun kitlelerini sınıflarken anatomik lokalizasyon, pediatrik ve erişkin yaş grubundaki ktleler ve hastalıkların sınıflandırılması şeklinde gruplayabiliriz. Pediatrik yaş grubunda sıklıkla konjenital kitleler ve reaktif lenfadenopatiler izlenirken malign lezyonlar daha nadir izlenir. Anatomik bölge olarak da çocuklarda boyun kitleleri sınıflanabilir. Orta hatta anteriorda sıklıkla tiroglossal duktus kisti ve tiroid nodülleri izlenirken, anterior sternoklaidomastoid bölgede brankial kleft kistleri, reaktif lenfadenopatiler ve nadiren lenfomalar görülebilir. İnflamatuar ve reaktif lezyonlardan lenfadeopatiler ve lenfadenitler oksipital, preauriküler, submandibüler ve submental bölgede sıklıkla izlenir. Preauriküler bölgede ise brankial kleft kistleri, parotit, hemanjiomlar izlenebilir. Pediatrik yaş grubunda bu hastalıklar mutlaka daha ön planda incelenmelidir (Tablo 2)

Erişkin yaş grubunda boyun kitlesinin oluşum süresine göre çeşitli hastalıklar ayırıcı tanıda düşünülebilir. Özellikle akut dönemde ortaya çıkan boyun kitlelerinde enfeksiyon ve travmatik durumlar incelenmelidir. Akut tükrük bezi enfeksiyonları, reaktif lenfadenopatiye yol açan viral ve bakteriyel etkenler ayırıcı tanıda düşünülebilir. Akut dönemde travma öyküsüde hematom ve psödoanevrizma tanıları için önem arz eder. Subakut dönemde ortaya çıkan boyun kitlelerinin ayırıcı tanısında malign kitleleri, sistemik hastalıkları, kronik sialoadenit ve idiopatik hastalıkları ele almalıyız. Kronik boyun kitleleri ise konjeintal lezyonlar, lipom, laringosel gibi uzun süereden beri bulgu veren hastalıklar olabileceği gibi tiroid nodul ve kanseri gibi malign hastalıklarda olabilir (Tablo 3). Hastalıkların esas alındığı  sınıflamada ise hastalıklar konjenital, enfeksiyoz ve neoplastik olarak ayrılmıştır (Tablo 4). 

 Boyun kitlelerini temelde dört ayrı grupta sınıflayabiliriz:

1) Konjenital anomaliler (vasküler ve vasküler olmayan lezyonlar)

2) İnfeksiyöz veya İnflamatuar

3) Travmatik 

4) Neoplastik lezyonlar (Benign ve malign)

 

1) Konjenital Anomaliler

a: Vasküler lezyonlar

Hemanjiom:

Pediatrik popülasyonda vasküler lezyonlar tümör ve malformasyonlar içinde yer alır. Bebeklerde infantil hemanjiom en sık görülen tümördür. Bu lezyonlar endotelyal hücrelerin proliferasyonuyla oluşur, daima postnatal bulunur. Üç fazı vardır; 1) Hızlı proliferasyon fazı 2) Stabil faz 3) İnvolüsyon fazı. Proliferatif faz 6-12 ayda sonlanır. Stabil faz bu fazı takip eder ve bu fazda hemanjiom boyutu çok az değişir. İnvolüsyon fazı 24 ay civarında başlar ve 5 yaş civarı %50 hastada komplet regresyon görülür (2,5).

Arteriovenöz malformasyon:

Vasküler malformasyonlar hemodinamik akımına göre  yüksek ve düşük olmasına göre ayrılır. Arteryovenöz malformasyonun ve arteryovenöz fistülün arteryal ve venöz bağlantıları mevcuttur ve yüksek akımlı lezyonlardır. Kozmetik problemler , iskemik ülserler ve konjestif kalp yetmezliği görülebilir. Bu lezyonların  değerlendirilmesinde MTA ve BTA iyi yöntemlerdir (2).

Yavaş akımlı malformasyonlar venöz malformasyonlar ve lenfatik malformasyonlardır. Venöz malformasyonlar displastik venöz kanallardan meydana gelir. Mavi,mor görülür ve palpasyonda süngerimsi olarak saptanır. Valsalva manevrasıyla sıklıla büyür ve lenfatik malformasyonlardan  MRA ile kolayca ayrılır (2). Lenfatik malformasyonlar hamartomatoz lenfatik damarlardır. Sıklıklaa doğumda mevcuttur, hemanjioma benzemez, yenidoğanlarda 2. Ensık yumuşak doku kitlesidir. Mikrokistik (<1cm) ve makrokistik (>1cm) olarak ikiye ayrılır. Boynun heryerinde görülebilir ama en sık posterior üçgende bulunur. En iyi radyolojik tetkik MR’dır.

b: Nonvasküler lezyonlar

Tiroglossal duktus kisti:

Çocuklarda en sık konjenital boyun kitlesi tiroglossal duktus kistidir (%70). Tiroglossal duktus kisti tiroid glandın embriyonel yolunda, oral ve orofarengeal dilin birleşim yerinden kaynaklanır. Lokasyon olarak anterior boyundadır (2,5). Sıklıkla hiyoid kemiğin altındadır ama hiyoid kemiğin üzerindede olabilir. Fizik muayenede tiroglossal duktus kisti sıklıkla yumuşak ve kistik olarak palpe edilir ve dil dışarı çıkarılınca vertikal düzlemde boyunda  yukarı doğru yükselir. Enfekte olabilir ve inflamatuar boyun kitlesi olarak saptanabilir. Bu lezyonlar tiroid dokusu ve malignite içerebilir. Eksizyon öncesi fonksiyonel tiroid dokusu varlığı tiroid fonksiyon testleri, usg ve radyonüklid tarama ile değerlendirilmelidir.

Brankial kleft kisti:

Brankiyal cleft anomalileri sıklıkla pediatrik popülasyonda bulunur. Tiroglossal duktus kistinden sonra ikinci en sık görülendir. İnkomplet obliterasyona uğrayan embriyonel brankiyal dokulardan meydana gelir. En sık 2.Brankiyal ark anomalisi görülür (%95) (2,6).Sıklıkla sternokleidomastoid kas önünde kistik kitle yada drenaj traktı görülür, trakt internal karotis arterin lateralinden yukarıda tonsiller fossada sonlanır. Nadiren kistin epitelinden malignite gelişebilir.

Birinci brankiyal ark anomalileri tüm brankiyal ark anomalilerinin %1 idir ve tip 1 ve tip 2 diye sınıflandırılabilir. Tip 1; external auditory kanal ve cildiyle ilişkilidir. Tip 2; parotid gland içinde ve fasyal sinirin derinindedir (6).

Üç ve 4. ark anomalisi çok nadirdir. Üçüncü ark anomalisi internal karotid arterin medialinden ilerler tirohiyoid membranı deler ve piriform sinüse açılır. Sıklıkla süperior laringeal sinirin üzerindedir. Dördüncü ark anomalisi sağda subklavian arterin derininde solda aortik arkın altındadır. Sonuç olarak priform sinüse girer , superior laringeal sinirin altındadır ve tiroid glandla ilişkili olabilir (2,6).

Ranula:

Ranula, mukosel ve retansiyon kistidir. Sublingual gland obstrüksiyonu nedeniyle meydana gelir. Mylohiyoid kasın derinindeyse plunging ranula olarak adlandırılır. Klinikte level I de ağız tabanıyla bağlantılı boyun kitlesi olarak görülür. USG, BT ve MR bu lezyonları kolayca ayırır(2).

Teratom:

Teratomlar 3 germ tabakasınıda içeren yenidoğan boyun kitleleridir. Sıklıkla prenatal tanı konulur. Kalsifikasyon, yumuşak doku, kist ve yağ doku görüntülemede saptanır. Boyun kitlesi içinde kalsifikasyon görülmesi sıklıkla teratom düşündürür. Yenidoğanlarda hızlı büyüyen boyun kitlesi şeklinde görülebilir. Havayolu desteği için entübasyon yada in utero müdahale gerekebilir (2).

Dermoid kistler:

Dermoid kistler teratomdan farklı olarak 2 germ tabakası içerir (ektoderm,endoderm). Sıklıkla boyun orta hatta veya orta hattın hafif lateralinde görülür.Sıklıkla 3 yaş öncesi görülür.

2) İnflamatuar ve Enfeksiyöz Kitleler

Lenfadenitler:

İnflamatuar ve enfeksiyöz kitleler erişkinlerde ve çocuklarda en sık karşılaşılan boyun kitleleridir. Yüz , üst solunum yolu , sindirim yolunun üst kısmı primer olarak boyun lenfatik sistemine direne olur. Boyundaki reaktif nodlar palpabl, mobil, hassas olarak saptanır. Anamnezdede ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu, diş ağrısı, disfaji bulunabilir. Nod nekrotik ve abse haline gelirse palpasyonda hassasiyet olacaktır. Nekroz ve inflamasyon durumuna göre fluktuasyon alınabilir. Apse USG ve BT ile kolayca değerlendirilebilir(7). Abse mevcut olursa antibiyotiğe ek olarak insizyon ve drenaj gerekir. Eğer lezyon birkaç haftada gerilemiyorsa farklı tanılar düşünülmelidir.

Sialoadenit ve sialolitiasis:

Major tükrük bezi tıkanıklıkları level I ve II de sekonder enfeksiyona neden olur. Sıklıkla mekanik obstrüksiyon olur (sialolitiazis). Yaşlı popülasyonda dehidratasyona bağlı fonksiyonel obstrüksiyonda olabilir. Ağız tabanı kaynaklı malignite wharton kanalında obstrüksiyona neden olarak tek taraflı submandibuler gland şişliğine neden olabilir. Tükrük bezi kanal tıkanıklığı USG ile kolayca değerlendirilir. Gerekirse BT de çekilebilir. Kanalda taş saptanırsa masajla taşın atılması teşvik edilir. Hidrasyon ve tükrük uyarıcılar endikedir. Konservatif yaklaşımlar başarısız olursa taş yada gland cerrahi olarak eksize edilir.

Granulomatoz inflamatuar hastalıklar:

Birçok granülomatoz hastalık servikal lenf nodu şeklinde ortaya çıkabilir. Sarkoidoz, tüberküloz, toksoplazmosis, aktinomatozis, mantar enfeksiyonu, bruselloz, kedi tırmığı hastalığı ve kawasaki hastalığı örnek olarak verilebilir. Sitopatolojik örnekleme için İİAB yapılır. Eksizyonel ve insizyonel biyopsi  en son denenir çünkü kronik akıntıya neden olur.

3) Travmatik

Hematom:

Pediatrik olgularda doğum sırasında yetişkinlerde ise travma sonrasında kas içine hemoraji sonrasında hematom oluşabilir. Klinikte boyunda organize şişlik şeklinde prezente olur. Genellikle kendiliğinden rezolusyone uğrar ancak pediatrik yaş grubunda tortikolise neden olabilir. 

Psoöoanevrizma:

Boyun penetran ve künt travmaları sonrasında oluşabilen bu kitleler hayati tehlike oluşturabilir. Travma sonrasında oluşan bu kitleler hastanın kliniği stabil ise yakın izlem ile takip edilebilir. Eğer klinikte bir bozulma mevcut ise endovasküler veya boyundan yaklaşımla kitleye müdahale edilmelidir.

4) Neoplazmlar  

Boyunda neoplazmlar primer baştan kaynaklı rejyonel metastaz, viseral yapılardan  veya ciltten uzak metastaz  veya boynun kendi iç yapılarından kaynaklanmaktadır.

Tiroid neoplazmları:

Tiroid gland neoplazmları anterior veya  lateral boyunda ortaya çıkar, juguler lenf nodlarına metastaz yapabilir. Tiroid gland da nodül kadınlarda daha sık olmakla birlikte yaş arttıkça her iki cinside etkiler. Tiroid nodüllerinin büyük çoğunluğu benigndir, sadece %10 u maligndir (9). Tiroid nodülleri USG ile kolayca incelenebilir, sitopatolojik inceleme için USG eşliğinde İİAB yapılır.

Tükrük bezi neoplazmları:

Tükrük bezi kaynaklı neoplaziler majör olarak parotis bezi, %15-20’de submandibuler kaynaklıdır. Parotis neoplazilerin %80 i benign, submandibuler gland neoplazilerinin %50 si maligndir (10). Tükrük bezi neoplazileri sıklıkla erişkinlerde görülürken çocuklarda görülürse malignite ihtimali artar.Bu neoplaziler sıklıkla BT veya MR ile değerlendirilir. MR özellikle yumuşak doku anatomisi ve perinöral invazyonun değerlendirmesinde çok iyidir. Patolojik lenf nodlarıda bu yöntemlerle kolayca değerlendirilebilir.  Saptanan lezyonlardan İİAB de cerrahi planlamada önemlidir (11).

Lenfomalar:

Servikal lenf nodları primer lenf nodu maligniteleri için potansiyel taşır. Lenfoma pediatrik popülasyonda  en sık baş boyun malignitesi tipidir. Erişkindede ikinci en sık tiptir. Lenfomalar, Hodgkin lenfoma ve Non-hodgkin lenfoma olarak ikiye  ayrılır. Non-hodgkin lenfoma baş boyunda daha yüksek insidansa sahiptir. B hücreli subtipi servikal non-hodgkin lenfomaların en sık olanıdır (12).

Nörojenik neoplazmlar:

Nörojenik neoplazmlar schwannom (en sık), nörofibrom, malign periferal sinir kılıfı tümörü, nöroblastom ve ganglionöroblastom olabilir. Schwannomlar erişkinde sıklıkla parafarengeal kitle olarak ortaya çıkar. Kranyal sinirler, spinal sinirler veya sempatik trunkustan ortaya çıkar. Radyolojik tanıda CT ve MR (daha iyi) kullanılabilir. Klasik bulgusu karotis kılıf içeriklerinin öne doğru yer değiştirmesidir. İİAB kullanımı sıklıkla az çünkü sitolojik bulgular diğer yumuşak doku tümörlerinde de mevcut.

Nöromalar, travma yada cerrahi sırasında hasar nedeniyle oluşmaktadır. Hastalar sıklıkla ağrılı boyun kitlesiyle başvurmaktadır. Parotidektomi sonrası nervus aurikularis magnus sakrifikasyonu sonrası sıklıkla bulunmaktadır.

Erişkinlerde en sık görülen subkutan neoplazm lipomdur. Benign olup sıklıkla ağrısızdır. Boynun herhangi bir yerinde olabilir ama en sık posteriorda görülür.

Okkült Rejyonel Metastatik Skuamöz Hücreli Karsinom

Primeri belli olmayan skuamöz hücreli karsinom metastazı boyunda saptanabilir. Sıklıkla hastalarda semptom yoktur yada minimaldir. Primeri bilinmeyen boyun metastazları tüm baş boyun malignitelerinin %2-9 udur (4,14). Bunların %90’ı SCC olup, adenokarsinom, melanom ve diğer nadir maligniteler olabilir.

Fizik muayene önemli çünkü submukozal lezyonlar hızlı yada özensiz muayenede saptanamayabilir. Dil kökü, tonsiller, nazofarenks, okkült lezyonların olabildiği bölgelerdir.

Boyundaki nodlardan İİAB yapılarak metastatik hastalık tanısı kesinleştirilmelidir. Tanı konulduktan sonra en önemli şey görüntülemedir. PET-CT ilgili alanların değerlendirilmesinde en önemli modalite haline gelmiştir. PET-CT sadece metastatik hastalığı değil boyundaki hastalığa neden olabilecek proksimal aerodijestif sistemide değerlendirmeye yarar.

PET-CT yapıldıktan sonra endoskopi, laringoskopi ve direkt biyopsiler ile tanı konulmaya çalışılır. Biopsi PET te şüphelenilen alanlardan yapılmalıdır. PET de yada fizik muayenede şüpheli alan yoksa nazofarenks biyopsisi, dil kökü biyopsisi, ipsilateral tonsillektomi yapılır.

 

 

Tablo1: Boyun Kitlelerinin Sınıflandırılması (15)

Sınıflandırma

Santral Boyun

Lateral Boyun

Benign

Timik kist

Tiroid kisti veya Guatr

Tiroglossal duktus kisti

Foliküler adenom

Dermoid kist

Lipom

Hematom

Lenfadenit

Granülomatoz hastalıklar

Brankiyal kist

Sialoadenit

Nörofibrom

Paraganglioma

Nöroma

Fibromatozis colli

Travmatik psödoanevrizma

Hematom

Malign

Tiroid karsinomu

Lenfoma

Tiroglossal duktus karsinomu

Metastatik karsinom

Kondrosarkom

Metastatik karsinom

Tükrük bezi karsinomu

Lenfoma

Sarkom

Fibroz histiyositom

 

 

 

 

 

 

 

Tablo 2. Çocuklarda anatomik lokalizasyon açısından boyun kitleleri  (16)

 

 

 

Gelişimsel

 

İnflamatuar/Reaktif

 

Neoplastik

Anatomik bölgeler

 

Anterior sternoklaidomastoid

Brankial kleft kisti*

Vasküler malformasyonlar

Reaktif lenfadenopati*

Sternoklaidomastoid tümor

Lenfoma

 

Anterior midline

Tiroglossal duktus kisti

Dermoid kist

-

Tiroid kitlesi

 

Oksipital

Vasküler malformasyon

Reaktif lenfadenopati*

Lenfadenitler*

Metastatik lezyonlar

 

Preauriküler

Hemanjiom

Tip1 brankial kleft kisti

Vasküler malformasyon

Reaktif lenfadenopati*

Lefadenit*

Parotit*

Atipik mikobakteri enfeksiyonu

Pilomatriksoma

Tükrük bezi tümörleri

 

Submandibüler

Brankial kleft kisti

Vasküler malforasyon

Reaktif lenfadenopati*

Lefadenit*

Atipik mikobakteri enfeksiyonu

Tükrük bezi tümörleri

 

Submental

Tiroglossal duktus kisti*

Dermoid kist*

Reaktif lenfadenopati*

Lenfadenitler*

-

 

Supraklaviküler

Vasküler malformasyon

-

Lenfoma*

Metastatik lezyonlar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tablo 3. Yetişkinlerdeki boyun kitlelerinin bulunma süresi bakımından sınıflandırılması (17).

 

Akut

 

Subakut

 

Kronik

 

-Akut sialoadenit

-Hematom

-Pseodoanevrizma veya arteriovenoz fistüller

-Rekaktif lenfadeopatiler

Bartonella henselae enfeksiyonu

Sitomegalovirüs enfeksiyonu

Ebsten baee virus enfeksiyonu

HIV enfeksiyonu

Mikobakteri tüberküloz (ekstrapulmoner enf.)

Stafilokok streptokok enfeksiyonu

Toksoplazmosis

Viral üst solunum yolu enfeksiyonları

 

-Kanserler

Hodgkin lenfoma

HPV ilişkili skuamoz hücreli karsinom

Metastatik kanserler

Non-hodgkin lenfoma

Parotis tümörleri

Üst aerodigestif traktus skuamoz hücreli karsinom

 

-Kronik sialoadenit

-İdyopatik hastalıklar

Castleman hastalığı

Kikuchi hastalığı

Kimura hastalığı

Rosal dorfman hastalığı

 

-Sistemik hastalıklar

Amiloidosis

Sarkoidoz

Sjögren hastalığı

 

 

-Laringosel

-Lipom

-Karotid body tümöerleri

-Konjenital kistler

Brankial kleft kisti

Dermoid kist

Tiroglossal duktus kisti

-Glomus jugulare tümorleri

-Guatr

Graves hastalığı

Hashimoto tiroiditi

İyot yetersizliliği

Toksik multinodüler guatr

-Paratiroid kist veya kanser

-Tiroid nodülleri

Tiroid kanseri

Toksik tiroid adenomları

 

 

Tablo 4. Boyun kitlelerinin sınıflandırılması (18)

 

Boyun kitlelerinin sınıflandırılması

 

Konjenital/gelişimsel

  • Tiroglossal duktus kisti
  • Brankial kist
  • Dermoid kist
  • Vasküler malformasyonlar
  • Ranula
  • Lenfanjiom

Enflamatuar

  • Lenfadenopati:

Non spesifik lenfadenitler: Viral (EBV, toksoplazmosis), Bakteriyel (tonsillit, odontojenik enfeksiyonlar), Tüberküloz , brusellöz,

  • Tükrük bezi enflamasyonu:

Duktal obstrüksiyon (kalkül veya striktürler)

Bakterial veya viral enfeksiyonlar.

 

Neoplastik

  • Benign

Tiroid –kolloid nodül, foliküler adenom, basit kistler

Tükrük bezi- pleomorfik adenom, whartin tümörü, monomorfik adenom

Nörovasküler– schwannoma, nörofibrom, vasküler malformasyon.

Konnektif doku tümörleri- lipom, fibrom.

  • Malign

Lenfadenopati: Primer: lenfoma  Sekonder:SCC,melanom, adenokarsinom

Tiroid : papiller, foliküler, medüller ve anaplastik karsinom

Tükrük bezi Primer : mukoepidermoid, asinik hücreli, adenoid kistik, adenokarsinom

Sekonder: kütenöz melanom, kütenöz SCC.  

Bu Makaleye Ait Dosyalar